Lübnan Başbakanı Tammam Selam, ülkesinin Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle büyük zorluklar yaşadığını ve bu krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olduklarını söyledi. Selam, uluslararası topluma Lübnan’a daha fazla destek verilmesi çağrısında bulundu.
“Suriye'deki kriz Lübnan ekonomisini zorluyor”
Başbakan Selam, Suriye'deki çatışmaların Lübnan üzerindeki etkilerini anlattı. Özellikle mülteci akını ve güvenlik sorunlarının, ülke ekonomisini ve toplumsal yapıyı zorladığını belirtti. Selam, "Suriye’deki kriz Lübnan ekonomisini zorluyor" ifadelerini kullandı.
“1,5 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz”
Başbakan Selam, Lübnan’ın halihazırda nüfusunun dörtte birine denk gelen 1,5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Bu durumun sosyal hizmetler ve kamu altyapısı üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu vurguladı.
“Uluslararası toplum daha fazla sorumluluk almalı”
Selam, ülkesinin bu büyük yükü tek başına taşıyamayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Uluslararası toplum daha fazla sorumluluk almalı. Yardımlar yetersiz kalıyor” diye konuştu.
Lübnan’ın güvenliği tehdit altında
Selam, Suriye’deki istikrarsızlığın sınır güvenliğini tehdit ettiğini ve zaman zaman Lübnan topraklarına da yansıyan güvenlik riskleri doğurduğunu açıkladı. Bu durumun ülke içindeki hassas dengeleri daha da zorladığını ifade etti.
“Çözüm, Suriye’de istikrarın sağlanmasından geçiyor”
Başbakan Selam, kalıcı bir çözüm için Suriye'de barışın ve siyasi çözümün sağlanması gerektiğini vurguladı. “Lübnan’ın huzuru, Suriye’deki istikrarla doğrudan bağlantılıdır” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler’e çağrı
Selam, Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım kuruluşlarının Lübnan’a sağladığı desteklerin yetersiz olduğunu belirterek daha fazla yardım ve dayanışma beklediklerini söyledi. “Yalnız bırakıldığımızı hissediyoruz” ifadelerini kullandı.
Lübnan Başbakanı’nın açıklamaları, ülkesinin yaşadığı zorluklara ışık tuttu. Selam, hem insani hem ekonomik boyutları olan bu krizin çözümünün ancak uluslararası iş birliğiyle mümkün olabileceğini belirtti.